Ali Babacan’dan Trabzonspor açıklaması: Söylediklerim montajlanmış
Ali Babacan, Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrasındaki olaylar ve açıklamalarıyla ilgili konuştu. DEVA Partisi lideri, Trabzonspor-Fenerbahçe maçının sonunda çıkan olayları ve sonrasında yaptığı açıklamalara dair iddiaları değerlendirdi. “Türkiye’deki toplumsal ayrıştırma, kutuplaştırma ve siyasetteki bu öfke dilinin ürettiği enfeksiyon maalesef yeşil sahalarımıza da sirayet ediyor” diyen Ali Babacan, maç sonrasında yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili şunları söyledi:
TRABZONSPOR ÖRNEK KUTLAMALARLA ANILMALI: Ben istiyorum ki yeşil sahalar dostça rekabetle anılsın. Ben istiyorum ki Trabzonspor da Fenerbahçe de Avrupa’da oynadıkları futbolla anılsın. Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamalarını bir hatırlayın, tüm dünyaya örnek olarak gösterildi, değil mi zamanında? Trabzonspor öyle anılmaya devam edilmeli. Ben geçtiğimiz günlerde iki ayrı televizyon programında bunlardan bahsettim. Ancak baktım ki, ifade ettiğim kimi cümleler özünden saptırılmış, kesilmiş biçilmiş. ‘Trabzonspor büyük bir camiadır’ demişim, kesmişler oraları. Söylediklerimi montajlanıp başka bir anlamda sunmuşlar. Bu olay, benim söylediklerimle ilgili yapılmış ilk kurgu/montaj çalışması da değil. O kadar çok gördük ki bunlardan, birileri bunu görev edinmiş.
ŞİDDET UYGULAYAN FUTBOLCUNUN FOTOĞRAFINI DUVARA ASIYORLAR: Taraftar sahaya giriyor. Bir diğeri, futbolcu; ona saldırıyor, tekme atıyor, yumruk atıyor. Şiddet her yeri öyle sarmış ki bir başkası da gidip bu şiddet olaylarını övebiliyor. Şiddet uygulayan futbolcunun fotoğrafını alıp duvarlara asıyorlar, afiş yaptırıyorlar. Trabzon şehri adeta bir futbol fabrikasıdır. Bunun öyle kalmasını sağlamak için de, çok çalışmamız gerekiyor; gerekirse eleştireceğiz, eleştirmekten geri durmayacağız. Bazen, kantarın topuzu kaçıyor olabilir; sorun yok. Hepsi, ileride daha fazla Şenol, daha fazla Hami, daha fazla Gökdeniz çıksın diye. Hepsi, Trabzon dünya gündemine o güzel kutlamalarla gelsin diye.”
YÖNETİCİLERE ELEŞTİRİ: Ben bu olayları, içinde bulunduğumuz toplumsal travmatik ortamın bir sonucu olarak görüyorum. Sporun sporluktan çıkartılıp, aynı zamanda bir politik kariyer haline getirilmesinin de sonucu olarak görüyorum. Yöneticiler, kutuplaştırmayı çözüm olarak sunuyorlar. Ülkeyi yönetenler, öfkeyi, ayrıştırmayı çözüm olarak sunuyorlar. Ben istiyorum ki çocuklarımız, torunlarımız Liverpool’u değil, Arsenal’i değil, Trabzonspor’u desteklesin. Fakat kaybediyoruz arkadaşlar; çocukların futbola ilgisini kaybediyoruz, yarınları kaybediyoruz. Bu sebeple, Türkiye’de spor camiasının ve özellikle de futbol kulübü yöneticilerimizin konuşurken, görevlerinin onlara yüklediği sorumluluğun bilinciyle konuşmak durumundalar. Yöneticiler, kulüpleri ve taraftarlarını birbirine düşürecek söylemlerden mutlaka kaçınmalılar.
TRABZONSPOR’A HAKSIZLIK YAPMAMALIYIZ: Bu arada, özellikle vurgulamak isterim ki Trabzonspor camiasını, Trabzon şehrimizi, bu yaşanılan çirkin hadiselerle beraber anmak, beraber değerlendirmek büyük bir yanlıştır. Her şeyden önce, ülkemizin güzide takımlarından biri olan ve Türk futboluna büyük katkılar sunmuş olan Trabzonspor’a haksızlık yapmamalıyız. Ben tabii bu soruyu sordunuz, bu vesileyle de, şiddete maruz kalan taraftarlara da, şiddete maruz kalan futbolculara da değerli basın mensuplarımızın önünde geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha iletmek istiyorum. Tüm Trabzon’a buradan sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum.
(HABER MERKEZİ)